Sunday, April 6, 2014

İş gezisinden kareler...









Hafta içi eşimle Adapazarına yaptığımız bir iş takibi, fabrika ziyareti sonucu tesadüfen yolumuz yarım saat uzaklıktaki Sakarya iline bağlı Taraklı ilçesine de düştü.

Fabrikada yapılacak kumaş renk çalışmalarının sonucunu görebilmek için 4-5 saat beklememiz gerekti.

Beklemesek zaten geç kalmış işlerimiz hepten kalacaktı, ne yazık ki halkımız tembel, bir iş yaptırmak deveye hendek atlatmak gibi:(

 Neyse zaten canımızı sıkan işleri bir kenara bırakıp, bekleme esnasında daha önce de gittiğimiz Taraklı ilçesinin fotoğraflarıyla size biraz oraları gezdireyim:) Tarihi evleriyle belki de çok az ilçede görebileceğimiz bir cevher burası. Son yıllarda restorasyon çalışmalarıyla bir yandan sahip çıkılırken, yıkılmaya yüz tutmuş evler yaşatılıyor ama bir yandan da fazla turistik olması sebebiyle bozulma tehlikesi içinde. Yıllar önce çay içecek bir yer bile bulamazken şu anda otelleri var. İyi mi, kötü mü siz karar verin?





                                                                                 



 Bu evin kapı üstündeki cumba çok ilgimi çekti, kapıya gelen kişiyi görmek için cumbanın alt kısmında yuvarlak bir delik vardı. Daha önce hiçbir evde görmedim. Ne kadar ince düşünülmüş değil mi?



 İlk gördüğümde bu evin üst tarafındaki camekanlı bölüm çok hoşuma gitmişti, bu görüşümde çok üzücü ama yana yatmış, galiba yıkılmak üzere ve nedense bu ev restorasyona girmemiş. Çok yazık olacak umarım kurtarılır...







 Bu manzara karşısında çay molası vermiştik burası Adapazarı bölgesinde. Eşimin objektifinden...



 Dönüşten önce genel görüntü ve altta da şehrin akşam ışıklarını yakmaya başlarkenki görüntüsü...










 Pembe papatya görünce şaşkınlıkla çektik fotoğraflarını, çok güzeller...





Çok şükür ki beklediğimize değdi, gün içinde de açtığımız telefonlarla fabrikayı bekliyoruz diye taciz ettiğimizden bir sonuç alabildik ve rahatladık. En azından gelmemiz işe yaradı ama şunu hep söylüyorum neden bizim insanımız böyle:(


Artık acıkan karnımızı Adapazarı'nın meşhur ıslama köftesi ile doyurabildik. 


Ancak dönüşümüz de meşakkatli oldu ( Allah beterinden saklasın diyerek) yolda trafik birden durdu, büyük bir tır kazası olduğunu duyduk neyse ki İkbal dinlenme tesisine çok yakındık da orada bekledik, yorulduk ama yapacak bir şey yoktu. Bir çok kişi de bizim gibi mağdurdu. Neyse sonuç olarak geç de olsa sağ salim döndük...






Umarım Taraklı'yı sevmişsinizdir:)






Bu arada seçim sonuçlarını heyecanla izliyoruz, sonuç ne olursa olsun ben, adil ve huzurlu bir ülkede yaşamayı diliyorum...

No comments:

Post a Comment